12 Kasım 2007 Pazartesi

ERZURUM

Zorlu çalışmalarımız nihayet sonuçlandı ve projeler kurul tarafından kabul edildi. Hangi projeler mi? Şu yazıda biraz bahsettiğim rölöve projeleri. 2,5 aylık çalışma, çıkan terslikler, bilgisayarların kilitlenmesi, uykusuz geceler bitmişti fakat macera Erzurum’da da devam etti. Gittiğimiz gün yağmurlu fakat açık bir hava vardı. Akşam meşhur cağ kebabının, kadayıf dolmasının tadına baktık. Erzurum evlerini gezdik, kahvelerimizi içtik. Sabah Palandöken’ e ve Taşhan’ a gitme planları yaparak odalarımıza döndük. Ama ertesi sabah gözümüzü açtığımızda, gece başlayan kar yağışı sonucunda her yer bembeyazdı, göz gözü görmüyordu. Ve öğlen olmadan kar seviyesi iyice yükseldi. Ana caddeler bile kapandı, arabayla ulaşım bir yana yürümek bile iyice zorlaştı. Oysa gelmişken Palandöken’e çıkmayı, çifte minareli hanı ve taşhanı görmeyi istiyordum. (Gerçi taş hana son yarım saatlik boşlukta uğrayabildim ama Palandöken için ayrı bir tur yapmak lazım, öyle ayaküstü görüp gitmek olmaz. ) Ama planların gerçekleşememiş olması neşemizi bozamazdı. Yılın ilk karını , en doğal ve tertemiz haliyle gördüm. Ve en önemlisi de; bir gün önce katıldığımız kurul toplantısındaki keyifli ortamın izleri hala yüzümüzdeydi. Tabii ki zorlu bir toplantıydı. Önümüzdekiler, detaylı çalışılmış olması beklenen işlerdi ve karşımızda il idare kurulundan uzmanlar, İzmir 9 Eylül Üniversitesi’ nden mimarlar ve Yıldız Üniversitesi’ nden profesörler bulunuyordu. Projelerimizi anlatıp evlerin özellikleri hakkında bilgi verdik. Küçük eksikleri dışında çizdiğim projeler çok beğenildi. Mimar üyeler detaylı ve başarılı bir çalışma olduğundan bahsedip arşivleri için projelerin kopyalarını aldılar. Teşekkürlerle, Kemaliye’ ye ve Kemaliye insanıyla ilgili hayranlık sözleriyle uğurlandık. Aslında aynı gün İstanbul’ a dönmeyi planlamıştım fakat Erzurum’ dan yapılacak olan uçuşların iptaliyle kendimi Kemaliye’ de buldum. Artık Erzurum-Erzincan-Kemaliye arasındaki bu 3 günlük kısa tatilin verdiği enerjiyle ve tertemiz kar havasını soluyarak metropolümüze dönmeyi umuyorum. İstanbul’ un da hali başka…

Hiç yorum yok: