23 Ekim 2007 Salı

İç mimar mı ? Ne gerek var...

Mesleğimi çok sevmemin en önemli sebeplerinden birini bugün bir müşteriyle sohbet sırasında tekrar hatırladım. İnsanların içinde bulunmaktan zevk aldığı, huzurlu, yorucu olmayan mekanlar yaratma isteği... ve başarıldığında duyulan memnuniyet sözleri.
Önümde yeni tanıştığım bir bayana ait evin fotoğrafı var. Daracık bir antreden sonra ulaşılan büyük bir salon, insan boyutlarını aşan dolaplar, tasarımına özenilmiş fakat ışığın yanlış açıdan geldiği televizyon köşesi, odanın tarzına uymayan bir halı... Müşteri mutsuz. Aylarca dergilere bakıp kendi çabalarıyla özenerek yaptırdığı ve 1 ay yaşamaya katlanabildiği bu oturma odasını sevmiyor. Bilenler bilir. Bitmiş işi düzeltmek yeniden yapmaktan 10 kat daha zordur. Ama acil çözüm bulmalıyız.
İç mimarın görevi, yıllardır aldığı eğitimin en önemli amaçlarından biri; işlevlerle doğru ölçüleri buluşturmak ve zevkini konuşturup " güzel " alanlar oluşturmaktır. Zamanlarımızın çoğunun kapalı mekanlarda geçtiğini düşünürsek, mekan düzenlemelerinin ruh halimizi ve yaptığımız işi doğrudan etkilediğini inkar edemeyiz.
Yapılan iş konut ise sıkıntılı bir günün ardından gittiğinizde yüzde yüz rahat etmelisiniz. Odanız iyi uyku uyumanızı sağlayacak derecede ışık almalı, yatağınızın yönü doğru, gardrobunuz sabah aceleyle aradığınızı bulmanızı sağlayacak kadar iyi organize edilmiş olmalı. Ofisiniz rutin işlerinizin haricinde bir de planlamasıyla sizi yormamalı. Fotokopi makinasına ulaşmak engelli koşuya dönüşmesin, arkanızdaki dolaptan evrak almak için beliniz kolunuz ağrımasın, renkler sektörünüzü yansıtsın...
Yada bir toplantıdasınız, sohbet sürüyor, karşınızdakilerle iletişiminiz iyi ama yolunda gitmeyen birşeyler var. Işık yanlış yerden mi geliyor, koltuk mu rahatsız, renkler mi sıkıcı ? Sebebi herkesin ilk bakışta bulması mümkün değil. Zaten bir kesime çok kolay gelen mesleğimizin önemi iş bittikten, mekanın içinde yaşamaya başladıktan sonra anlaşılıyor ki o zaman da" geçmiş olsun "
Şimdi ben önümdeki fotoğraftaki yeni halıyı mı değiştirin diyeyim, yeni yapılan dolapları mı kaldırın? Biraz düşüneyim en iyisi....

1 yorum:

ilker dedi ki...

Ic mimari gercekten cok onemli. Ozellikle gunumuzde cogalan ruh hastaliklarinin recetesiz ilaclarindan biri bence. Bir insan yasadigi ortami sevmeli ve ona gore duzenlemeli. Tesekkurler!