11 Ekim 2012 Perşembe

ENDONEZYA MİMARİSİNİN İSTANBUL' DAKİ YANSIMASI

Village Park Country Resort, Uzakdoğu tarzı mimari öğeler ile tasarlanan villaları ve zen bahçesi ile farklı bir mimari atmosferin yakalandığı, dekorasyona dair her detayıyla yurtdışına gitmişsiniz hissi veren bir tesis. Sadece taş ve ahşap kullanılarak uygulanmış olan  binaları; az katlı yapılarda beton kullanılmadan aslında daha mutlu olacağımızı düşündürdü bana.



Tesis büyük bir araziye yayılmış bir çok bölümden oluşuyor. Villalar bölümü, Matsu Spa bölümü ve buradaki özel villalar, restoran binası,küçük bir kapalı havuz, açık havuz ve yanında kafeteryası, Türk hamamı, jakuzi, masaj bölümleri, sauna odası, buhar banyosu odası ve giyinme odaları fonksiyonel bir biçimde çözümlenmiş. Kullanılan malzemeler ve renkler de mekanların işlevleriyle çok uyumlu. Spa ve masaj bölümlerinde bol miktarda ahşap ve mozaik kullanılmış. Türk hamamında kullanılan mermer işçiliği, sade desenli çiniler kaliteli bir görüntü oluşturmuş. Göbek taşı üzerinde uygulanan kubbe ve içindeki boya uygulaması tavan penceresi gibi algılanıyor. Masaj bölümündeki aydınlatma gerektiği gibi loş ve rahatlatıcı. 
Jakuzi konum olarak tamamen camlı, zen bahçesine bakan bir cumbaya yerleştirilmiş. Yanında dinlenme şezlongları ve çakıl taşlarından oluşturulmuş zemini ile son derece keyifli bir kısım. Sadece jakuzinin mahremiyeti sağlanırsa daha iyi olabilirdi diye düşünüyorum. Ortada geçiş alanında ve biraz ayak altında oluşundan dolayı pek kullanma isteği doğurmuyor. Konaklama ve spa bölümleri dışında şirketlerin kullanabileceği toplantı odaları sakin ve teknolojik donanımlı olduğu için iş veriminizi attıracak nitelikteler.

ANAOKULU PROJESİ- TASLAK ÇİZİMLERİ




1 Ekim 2012 Pazartesi

Bütün mimarların Dünya Mimarlık Günü kutlu olsun.
Hepimizin insana, doğaya, evrene saygılı; güzel işler çıkarması dileğiyle...

TKB BURSA BULUŞMASINDA ÖRNEK BİR KÖY: APÇAĞA


Kültür Birlikteliğini oluşturan TARİHİ KENTLER BİRLİĞİ’nin (TKB) olağan toplantılarından biri olan "Kırsal Yaşam, Kırsal Mimari Sempozyumu”  06-09 EYLÜL 2012 tarihleri arasında Bursa' da gerçekleşti. Toplantıda kentler için hayati önem taşıyan kale-çarşı-mahalle üçlüsünün ardından “kentleri besleyen”, geleneksel yaşam kültürünün hâlâ rengini koruduğu köyler gündeme getirilmiş oldu.

Tayyare Kültür Merkezi’nde yapılan sempozyumda yerli ve yabancı uzmanlar kadar köylerini yaşatmaya çalışan değişik kesimlerden temsilciler de söz aldı.

Özgün mimarisi ve doğasıyla daima gündemde olan APÇAĞA Köyü  bu sempozyumda tüm Türkiye' den seçilen 4 köy arasındaydı.

1.      CUMALIKIZIK  (Yıldırım-Bursa)
2.      YÖRÜK KÖYÜ  (Safranbolu/ Karabük)
3.      DARKALE         (Soma/ Manisa)
4.      APÇAĞA           (Kemaliye/ Erzincan)


07.EYLÜL 2012 günü “ APÇAĞA’DA KIRSAL YAŞAM VE KIRSAL MİMARİ”  konu başlığı ile yapılan sunumda  köyün zengin kültürel değerleri ve yaşam biçimi aktarıldı. Firmamız tarafımızdan rölöve ve restorasyon projeleri hazırlanan Yakupağa Konağı ve yeni yapı örneklerinden köy fırını,kır kahvesi ve  Ahmet Kutsi Tecer Müzesi projeleri de görsellerle sunuldu.


Oturum; “Köylerde Koruma ve Yaştma Örnekleri” olarak TKB. Başkanı ve aynı zamanda Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı olan Dr.Asım GÜZELBEY tarafından yürütüldü.

Sempozyum Prof. Dr.Metin Sözen' in değerlendirmesiyle sona erdi. " Bu toplantının canlı olmasının nedeni köylerin sahiplerinin köye emek verenlerin burada olmasıdır. " diyerek konuşmasına başlayan Sözen şöyle devam etti." Dünkü ilişkiler ağını bilmediğimiz zaman köyümüzü de kasabamızı da kentimizi de büyük şehri de anlayamayız. Büyük resmi görmek zorundayız. Halk bu köylerde bu kentlerde beraber oturmak bu bereberliğin gücünü göstermek istiyor. Köylerden başlamayan hayat büyük şehirlerde hüsrana uğrar. Köyden kopanlar büyük şehirlerin varoşlarında hayatlarının zorlu anlarını geçirir. Bu yüzden tepeden tırnağa yeni bir Türkiye' nin düşünü kurmak zorundayız. "