11 Eylül 2007 Salı

İstanbul Design Week

İstanbul' un en güzel manzaralı noktalarından birinde, ilginç bir sergi mekanı olan Eski Galata Köprüsü' nde gerçekleşen İstanbul Design Week 2007 tasarım festivalini ziyaret etmesem olmazdı. Geçen sene de son gün koştura koştura gitmiştim. Neyse ki bu sene daha önce davrandım. Yine sanatla uzaktan yakından ilgili olan herkesin ilgisini çekebilecek ayrıntılar vardı. Katılımcı sayısı sanki geçen seneden daha fazlaydı. En ilgi çekici standlardan biri de şüphesiz Hüseyin Çağlayan' ın led elbisesini sergilediği bölümdü. Simsiyah kumaş fonun önündeki led elbiseli cansız manken ve lcd ekrandan ibaret olan bu kısım özel güvenlikle korunuyordu. Fikir gerçekten güzel...Bir modacının mimari malzemeyle tasarım yapmasıyla şunu da bir kez daha gördüm ki tasarımcı sadece kendi alanında değil, her alanda bilgi sahibi olmalı. Her alandaki gelişmeleri, malzemeleri, yenilikleri takip etmeli.

Dikkat ettiğim diğer özellik ise firmaların ve tasarımcıların eski ürünleri kullanma çabasıydı. '40 lı, '60 lı yıllardan kalma sehpalar, koltuklar, radyolar, seramikler üzerinde oynanarak yenilenmiş, imaj değiştirmişti. Örneğin ananemin evinden aşina olduğum sehpa fuşya rengiyle karşımdaydı. Nişantaşı' ndaki evlerde rastladığımız eski çiniler bir masanın tablasında kullanılmıştı. Dantelle kaplanmış dev aydınlatma da ilgi çekiciydi.

Hiç yorum yok: